Dişeti Hastalıklarının Belirtileri
- Koyu kırmızı renkli dişetleri: Sağlıklı dişeti normalde pembe renklidir. Eğer diş etlerinizin dişle birleştiği kenarlarda kırmızılaşma varsa bu dişeti iltihabının göstergesi olabilir.
- Dişetlerinde kanama: Unutmayınız ki insan vücudunda rahimdeki periyodik kanamalar dışında hiçbir kanama normal karşılanamaz. Küçük ya da büyük mutlaka bir sorun olduğunu gösterir. Bu durum dişetleri için de geçerlidir. Sağlıklı dişeti fırçalama sırasında kanamaz. Eğer fırçalarken, konuşurken, yerken dişetinizde kanama oluyorsa bu bir dişeti hastalığının işaretidir.
- Kötü tat ve koku: Temizlenmemiş yiyecek artıkları gibi dişeti hastalıklarında ortaya çıkan iltihabi sıvılar ve pıhtılaşmış kan da ağız kokusuna neden olur.
- Ağrı ve hassasiyet: Diş etleriniz yemek, konuşmak gibi normal fonksiyonlarınızı yerine getirirken dahi hassas ve ağrılıysa bir sorununuz var demektir.
Diş Taşları
Diş taşı oluşumu için esas olarak diş yüzeylerinde temizlenmemiş yiyecek artıklarının bulunması gereklidir. İyi bir ağız bakımıyla yiyecek artıklarının tamamıyla uzaklaştırılması sağlanabilirse diş taşı oluşmayacaktır. Aksi halde tükürük ve dişeti sıvısında bulunan kalsiyum tuzları bu birikintilerin üzerine çökelerek diş taşı dediğimiz yapıları oluşturur. Diş taşının oluşum miktarı ve hızı kişiden kişiye değişir. Diş taşı ve diş eti hastalığı daima bir arada bulunurlar.
Diş taşlarının bulunduğu yerden hemen uzaklaştırılması gerekir.
Diş Eti Çekilmesi
Son yıllarda diş hekimine başvurma nedenlerin başında gelen bir sorundur. Dişeti çekilmeleri özellikle ön dişler bölgesinde kolayca fark edilebildiği için hastalar dişlerini kaybetme telaşı ile diş hekimine başvururlar.
Diş eti çekilmesinin çeşitli nedenleri vardır. Başlıcalarını sıralayalım.
- Yaş: İleri yaşlardaki bireylerde fizyolojik çekilme dediğimiz ve hastalık olarak kabul edilmeyen bir çekilme olacaktır. Bu doğal bir durumdur ve herhangi bir tedaviye gerek yoktur.
- Yanlış ve aşırı diş bakımı: En sık rastlanan nedenlerdendir. Genellikle eğitimli, kentli bireylerde çok görülür. Aşırı sert ve uzun süreli fırçalamadan kaynaklanır. Bu kişilerin ağız hijyeni son derece iyidir. Dişetinde iltihabi her hangi bir hastalık yoktur. Dişeti kişinin kendisi tarafından yok edilmiştir. Genellikle dişlerin sadece dudak ya da yanağa bakan yüzlerinde görülür
- İlerlemiş dişeti hastalıkları: İltihabın dişeti ve kemiği ileri derecede etkilediği hastalıklarda dişetinde büyük ölçüde çekilmeler olur. Burada dişeti dişilerin tüm yüzeylerinde çekilir. Dişlerin aralarında açıklıklar oluşur.
- Diş sırasındaki bozukluklar: Bazı dişler diş sırasının dışında yer alırlar. Bu dişlerin dudak ve yanak yüzlerindeki dişetleri çekilmeye adaydır.
- Dudak ve yanak bağlantıları: Alt dudağınızı elinizle aşağı doğru çekince dişetlerine doğru giden ince doku köprüleri göreceksiniz. Frenulum adı verilen bu bağlantılar ağzımızın pek çok yerinde bulunur. Bazen frenulumlar diş etine çok yakın bir yere yapışırlar. Bu durum, zamanla o diş etinde çekilmeye neden olur.
- Dişlerde aşırı kuvvetlerin oluşması: Aşırı temaslara maruz kalan dişlerde ve dişlerini sıkan, geceleri gıcırdatan bireylerde diş eti çekilmeleri görülmektedir.
Dişeti Hastalıklarının Tedavisi
Tüm hastalıklarda olduğu gibi öncelikle koruyucu tedavi esastır. Günde iki kez doğru biçimde dişlerini/dişetlerini fırçalayan ve altı ayda bir kez hiçbir şikayeti olmaksızın diş hekimine giden kişilerin dişeti hastalığına yakalanma şansı çok azdır. Yalnız, dişeti hastalıklarında genetik faktörlerin de etkili olduğunu unutmamak gerekiyor. Özellikle yakın akrabaları arasında dişeti hastalığı olanların çok daha dikkatli olmaları gerekiyor.
Başlangıç aşamasındaki dişeti hastalıkları diş hekimi tarafından yapılacak iyi bir diş taşı temizliği ve hastanın ağız hijyenine özen göstermesiyle tamamen iyileşebilir. İlerlemiş durumlarda ise eski hale dönmek daha zorlaşacaktır. Bu durumlarda bazı küçük cerrahi müdahaleler de gerekebilir. Cerrahi tekniklerle yeni dişeti ve yeni kemik oluşturabilmek mümkün olabilir. Fakat bu tekniklerin her vakada çözüm olacağını düşünmek yanılgı olur. Üstelik koruyucu tedavilere göre çok daha masraflı olacağı unutulmamalıdır.
Dişhekimi tarafından hangi tür tedavi uygulanırsa uygulansın sonrasında hastanın iyi bir ağız hijyenini sürekli koruması gerekir. Aksi halde elde edilen tüm kazanımlar hızla geriye döner.
Bilinmesi gereken bir önemli nokta da dişeti hastalıklarının ilaç kullanarak iyileşmeyeceğidir. Böyle mucizevi bir ilaç yoktur. Bazı ilaçlar sadece tedaviye yardımcı olarak belli süreler için kullanılırlar. |